''VAPURLU YAĞ'', DENİZCİ ORTAKLA İKİ KAT BÜYÜYECEK Türkiye'nin ilk yağ markası olan ve ambalajındaki vapur resmi nedeniyle Anadolu'da ''vapurlu yağ'' olarak tanınan Kristal Zeytinyağı, denizcilik sektöründen gelen Arkas Ailesi'nin ortaklığı sonrası kapasitesini iki katına çıkarıyor. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kristal'in üreticisi Ticaret ve Sanayi Kontuvarı Türk AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayhan Baran, iç ve dış piyasalardan gelen taleplere yanıt verebilmek amacıyla mevcut tesislerinde yenileme ve kapasite artırımı yatırımına gideceklerini söyledi.  Arkas Ailesi'nin yüzde 49 oranındaki ortaklığının, şirkete moral ve prestij kattığını dile getiren Baran, ''Kristal markasını kendi öz varlıkları ve Arkas'ın getirdiği değerlerle birlikte çok daha ileri bir noktaya getireceğiz. İlk etapta yıllık 24 bin ton olan rafine kapasitemizi yüzde 100 artırarak 45 bin tona ulaştıracağız. Yatırım bir ya da bir buçuk yıl içinde devreye girecek'' dedi. Kristal'in Anadolu'da çok güçlü bir marka olduğunu, ancak Marmara Bölgesi ve özellikle İstanbul'da istenen noktada olmadığını dile getiren Baran, gelecek dönemde bu pazardaki paylarını artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Bu döneme kadar satışların yüzde 90'lık bölümünü iç piyasaya yaptıklarını, çeşitli ülkelerden gelen taleplere yanıt veremediklerini kaydeden Baran, şunları söyledi:  ''İhracat, ciromuz içinde yüzde 10'luk bir pay tutuyor. Tüm ihracatımızı ambalajlı ve markalı olarak yapıyoruz. AB ülkelerindeki etnik pazarlarda Türk zeytinyağına uygulanan haksız gümrük vergisine rağmen başarılıyız. Ayrıca, İskandinavya ülkeleri ve ABD'ye ihracat yapıyoruz. Kapasite artışıyla mevcut pazarlardaki ihracatı artırıp yeni pazarlara girmeyi planlıyoruz. Başta İran pazarı olmak üzere Ortadoğu'ya, Avustralya ve Uzakdoğu ülkelerine yönelebiliriz.'' Geçen yıl zeytinyağında yok yılı olmasına rağmen 1 Ekim-30 Eylül dönemini kapsayan hesap dönemi içinde satışları yüzde 20 oranında artırmayı başardıklarını, karlılığın da bu seviyede yükseldiğini dile getiren Baran, şirketin son yıllarda istikrarlı bir gelişim içinde olduğunu kaydetti.  KRİZDE TAĞŞİŞ UYARISI  Baran, Anadolu pazarında en büyük rakiplerinin tağşiş, yani karışım yağlar olduğunu belirterek, bu konuda yıllardır önlem alınmamasının toplam zeytinyağı tüketimini engellediğini savundu. Tağşişli yağ satışının özellikle kriz döneminde arttığına dikkati çeken Baran, şöyle konuştu:  ''Bu dönemde tüketiciler, ekonomik gücün azalmasına paralel olarak ürünlerin ilk önce fiyatlarına bakıyor ve ucuz olanı tercih ediyor. Aslında ucuz zeytinyağı değil, pahalı nebati veya pamuk yağı karışımı satın almış oluyor. Özellikle bu dönemlerde tüketicinin daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü birçok fırsatçı böyle dönemleri kollayarak, içinde ne olduğu belli olmayan yağları zeytinyağı ambalajıyla satıyor. Biz yağı ham olarak 4 YTL'den alırken, rafta aynı fiyata ambalajlı mal var. Bu yağın zeytinyağı olması mümkün değil. Türkiye'de toplam 70-80 bin ton zeytinyağı tüketiliyor, bunun 20-30 bini ambalajlı. Her yıl 50 bin tonluk bir açık var. Bu aynı zamanda önemli bir vergi kaybı demektir. Buradaki kayıt dışılık önlenip buradan elde edilecek vergi üreticiye prim olarak verilse üretici ihya olur. Ancak, yıllardır maalesef tağşişli yağın insan sağlığına doğrudan zarar vermemesi nedeniyle hem tüketiciler hem de devlet bu konuda rahat davranıyor. Bu konuda kamu otoriteleri, sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapsa sorun bir yıl içinde çözülür.'' Baran, kriz sonrası zeytinyağı tüketiminde azalma yönünde bir eğilimin gözükmediğini belirten Baran, gıda sektörünün iç piyasadaki daralmadan sınırlı ölçüde etkileneceğini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.