Gemi adamı sıkıntısı ve liman sıkışıklığı giderilmeli Arkas Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Marine Money'in Gemi Finansmanı Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yeni mali krizlerden daha az etkileneceğine inandığını, ancak denizcilik sektörünün krizi hafif atlatması için nitelikli gemi adam sıkıntısı ve limanlarda sıkışıklığa yol açan altyapı sorunlarının giderilmesi gerektiğini savundu Marine Money dergisi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen İstanbul Ship Finance (Gemi Finansmanı) Forumu, 17 Nisan'da Swissotel'de gerçekleşti. Aralarında Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Türkiye'nin önde gelen armatör kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile yerli ve yabancı mali kuruluş temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 300 yetkilinin katıldığı forumda, denizcilik finansmanındaki gelişmeler ve gelecek öngörüleri tartışıldı. Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Forum'un açılışında yaptığı konuşmada, mali piyasalarda kriz beklentilerinin arttığı bir dönemde Türk denizciliğinin sahip olduğu güçlü ve zayıf noktalar hakkında görüşlerini sıraladı. Konuşmasına denizcilik kariyerine başladığı 1964 yılından bu yana pek çok ekonomik kriz yaşandığını hatırlatarak başlayan Lucien Arkas, bu olumsuzluklara rağmen Türk denizciliğinin büyük gelişme kaydettiğini vurguladı. Lucien Arkas, "1960'lı yıllarda İstanbul Boğazı'ndaki tersanelerde makinesi 3000-5000 gros tonluk gemiler inşa edilirdi. O zamanlar Türk tersaneleri gün gelecek 3,5 milyon dwt tutarında sipariş alacak, Bodrum'daki ahşap tekne ustaları gelişip yat inşasında dünya dördüncülüğüne çıkacak deseler kimseyi inandıramazdınız. Keza Türk denizcilik sektörünün kontrolündeki filo da önemli gelişme kaydetti. Üstelik 40 yıllık bir zaman diliminde değil son 10-15 yılda başarıldı" dedi. Bu hızlı gelişmenin ardında pek çok etmenin bulunduğunu kaydeden Lucien Arkas, bunların başında Türk girişimcisinin cesareti ve özgüveni, Türkiye'nin stratejik konumu ve genç Türkiye'nin genç nüfusunun geldiğini belirtti. Lucien Arkas: "Türkiye'de sıra dışı bir girişimcilik ruhu var. Girişimcilik hususunda çok cesuruz, öz güvenimiz tepe noktasında. Bundan 10 yıl önce aynı öz güvene sahip değildik. Şimdi işler değişti, girişimcimiz umulmadık oranda cesaret gösteriyor" dedi. Bankacılık 2001 krizinden güçlenerek çıktı Türk denizcilik sektörünün finansman açısından geçmişte birçok sıkıntıyla karşılaştığını hatırlatan Lucien Arkas, "Eskiden yabancı finans kuruluşları Türkiye'yi doğuda uzak bir ülke olarak görüyorlar, finansman sağlamakta şüpheci yaklaşıyorlar ve ülke riski üzerinden hareket ediyorlardı. Bunun adına "Türkiye Riski" diyorlardı. Armatörler arasında çok iyi olan ve Avrupa çapında kabul görmüş olanlar o zaman da vardı. Ama diğerlerin yaptığı hatalar bütün sektör zan altında bırakıyordu. Bu elbette hiç adil değildi." şeklinde konuştu. Yabancı finansman kuruluşlarının Türk denizcilik sektörüne ilgisinin arttığını kaydeden Lucien Arkas, bunda 2001 krizinin ardından bankacılık sektöründeki değişim ve yabancı bankaların Türk sistemine katılmasın etkili olduğu kaydetti. Lucien Arkas şöyle konuştu: "Krizler, kar fırtınaları gibidir. Kışın hayatı kötü etkiler ama tarımsal ürünler için çok iyidir. Kar fırtınalarının olduğu seneler tarımsal verim de yüksek olur. 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz de Türkiye için bazı bakımlardan olumlu gelişmeler yaratmıştır. Bu krizin ardından bankacılık sektörü düzenlemelerle sağlıklı yapıya kavuşurken, yabancı bankalar sisteme dahil olmuştur. Sistemin bir parçası haline gelen yabancı bankalar artık "Türkiye Riski" gerekçesine başvurmuyorlar. Çünkü buraya gelip yatırım yaptıktan sonra Türkiye'yi öğreniyor, nerede ve nasıl iş yapılır, nasıl para kazanılırın yollarını araştırıyorlar." Türk girişimcisinin cesareti, öz güveni ve 2001 krizinin öğrettikleri, Türkiye'nin stratejik konumu ile birlikte değerlendirdiğinde yaklaşmakta olduğu kaydedilen krizin üstesinden gelineceği konusunda iyimser olduğunu söyleyen Lucien Arkas, bazı uyarılarda da bulundu: "Denizcilik sektörünün krizi mutedil atlatacağına ve ihtiyatlı da olsa büyümeyi sürdüreceğine inanıyorum. Elbette daha dikkatli, tedbirli ve seçici olmalıyız. Önümüzde hala sorunlar var. En büyük sorun insan faktörüdür. Türkiye'de işinizi doğru yapmak için ihtiyaç duyduğunuz kalifiye elemanı bulmak çok güç. Mesela gemi alıyoruz ama kalifiye denizci bulamıyoruz. Suyu bardakta görmüş gençleri denizci yapmaya çalışıyoruz. İkinci sorun ise altyapı. Denizcilik altyapısında, özellikle limanlarda büyük sıkıntı çekiyoruz. Bir sürü gemi inşa ediyoruz veya satın alıyoruz ama bunların yanaşacağı liman yok. Nereye gitseniz sıkışıklık ile karşılaşıyorsunuz. Bu sorunları bir an önce çözmemiz gerekiyor. Ama her armatörün kendi limanına, kendi terminaline ve kendi tersanesine sahip olmasını da bekleyemezsiniz." Lucien Arkas, finansör kuruluşlara, mevcut sıkıntılara rağmen, Türkiye'nin genç nüfusu, stratejik öneminin yanı sıra Türk girişimcilerinin iş yapma isteği, azmi ve çalışkanlığını göz önünde tutarak, denizcilik finansmanında cesaretlerini korumaları çağrısında bulunarak sözlerine son verdi.